TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI NOT KAYGILI BİR DERS DEĞİL ARTIK
Bugün yeniden sordum kendime “Hayat
neye göre seçiyor insanları? Adalet nasıl sağlanıyor? Hayat seni
şekillendirirken yine senden nasıl hesap sorabiliyor?”.
Ana-babalarının yaptıklarının bedelini
ödemek zorunda bırakılan çocuklar… Hayata 1-0 yenik başlayan çocuklar… Risk
grubu denen bir terim var ya hani işte onun açıklamasıdır bende; 1-0 yenik
başlamak.
Tek zenginlikleri sınırlı saatlerde
görebildikleri gökyüzü olan, pırıl pırıl, hareketli, her şeye rağmen yaşam
sevinciyle dolu nice çocuk…
Ah Sincan ah! İçinde ne cevherleri
tutsak ettiğini bir bilsen!
Tüm gerginliğimle güne başladım.
Üzgündüm, nasıl davranacağımı bilemiyordum. Öyle ki elim ayağıma dolaşmıştı
adeta. Gerginliğim yüzüme bir maske gibi yerleşmişti, fark edilmemesi mümkün
değil. Korkuyordum, çocuklar bizi istemez, anneler gönüllü olmaz diye; ancak
koştur koştur cıvıl cıvıl gelen 11 çocuk yüzümü güneş gibi açtırdı. Çocukların
her biri gözümde gökkuşağının parlak renkleriydiler.
Gönüllüydük ve bunun başarılı
olabilmesi annelerin isteğiyle de doğrudan ilişkiliydi. Biz neden bu kadar
gönüllüydük peki? Çünkü biliyoruz ki toplum dışarıdaki insanlardan ibaret
değil. Çünkü biliyoruz ki projeyi oluşturan hocamız gönlünü bu iş için ortaya
koydu. Biliyoruz ki o çocukların bize ihtiyacı var. Biliyoruz ki hayatın
sağlayamadığı adaleti birlikte sağlayabiliriz. Biz bir olursak güçlü olur ve
hayatın bizi şekillendirmesine karşı direnç sağlayabiliriz. Biz bu işi seve
seve yaparız.
Bugün ben geleceğe yeniden inandım, umudumu bir
kere daha yüklendim omzuma, gözlerimi bir kere daha ovuşturdum, kendime geldim.
Çocuklar… Memleketin çocukları; onları kazanmalıyız dostlar. Onları bedenleri
özgür olan diğer çocukların yetiştirildiği gibi hatta daha da üstüne titreyecek
geliştirmeliyiz. Ellerinden tutup topluma kazandırmalıyız. Gözlerindeki o
masumiyet gücümüzün, isteğimizin kaynağı olmalı ve hiç tükenmemeli. Bu çocuklar büyüyecek. Geleceğin fikri hür,
bedeni hür yetişkinleri olacaklar. Geleceğin bu güzel yetişkinlerine şimdiden
temas etmek… Hangi söz anlatabilir bunu bilmiyorum, bildiğim tek şey heyecanlı
olduğum, umutlu olduğum ve çocuklara inancımdır ve yine bildiğim şey masumca
dilini konuşan o minik ellerden tutup gözlerindeki yaşam dolu parıltıda
birlikte gülümsemek istediğimdir.