14 Mart 2014 Cuma

Topluma hizmetin manevi çalkantılarından

TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI NOT KAYGILI BİR DERS DEĞİL ARTIK

Bugün yeniden sordum kendime “Hayat neye göre seçiyor insanları? Adalet nasıl sağlanıyor? Hayat seni şekillendirirken yine senden nasıl hesap sorabiliyor?”.

Ana-babalarının yaptıklarının bedelini ödemek zorunda bırakılan çocuklar… Hayata 1-0 yenik başlayan çocuklar… Risk grubu denen bir terim var ya hani işte onun açıklamasıdır bende; 1-0 yenik başlamak.

Tek zenginlikleri sınırlı saatlerde görebildikleri gökyüzü olan, pırıl pırıl, hareketli, her şeye rağmen yaşam sevinciyle dolu nice çocuk…

Ah Sincan ah! İçinde ne cevherleri tutsak ettiğini bir bilsen!

Tüm gerginliğimle güne başladım. Üzgündüm, nasıl davranacağımı bilemiyordum. Öyle ki elim ayağıma dolaşmıştı adeta. Gerginliğim yüzüme bir maske gibi yerleşmişti, fark edilmemesi mümkün değil. Korkuyordum, çocuklar bizi istemez, anneler gönüllü olmaz diye; ancak koştur koştur cıvıl cıvıl gelen 11 çocuk yüzümü güneş gibi açtırdı. Çocukların her biri gözümde gökkuşağının parlak renkleriydiler.

Gönüllüydük ve bunun başarılı olabilmesi annelerin isteğiyle de doğrudan ilişkiliydi. Biz neden bu kadar gönüllüydük peki? Çünkü biliyoruz ki toplum dışarıdaki insanlardan ibaret değil. Çünkü biliyoruz ki projeyi oluşturan hocamız gönlünü bu iş için ortaya koydu. Biliyoruz ki o çocukların bize ihtiyacı var. Biliyoruz ki hayatın sağlayamadığı adaleti birlikte sağlayabiliriz. Biz bir olursak güçlü olur ve hayatın bizi şekillendirmesine karşı direnç sağlayabiliriz. Biz bu işi seve seve yaparız.

Bugün ben geleceğe yeniden inandım, umudumu bir kere daha yüklendim omzuma, gözlerimi bir kere daha ovuşturdum, kendime geldim. Çocuklar… Memleketin çocukları; onları kazanmalıyız dostlar. Onları bedenleri özgür olan diğer çocukların yetiştirildiği gibi hatta daha da üstüne titreyecek geliştirmeliyiz. Ellerinden tutup topluma kazandırmalıyız. Gözlerindeki o masumiyet gücümüzün, isteğimizin kaynağı olmalı ve hiç tükenmemeli.  Bu çocuklar büyüyecek. Geleceğin fikri hür, bedeni hür yetişkinleri olacaklar. Geleceğin bu güzel yetişkinlerine şimdiden temas etmek… Hangi söz anlatabilir bunu bilmiyorum, bildiğim tek şey heyecanlı olduğum, umutlu olduğum ve çocuklara inancımdır ve yine bildiğim şey masumca dilini konuşan o minik ellerden tutup gözlerindeki yaşam dolu parıltıda birlikte gülümsemek istediğimdir.